Murat Kök
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetlerini öğrenmek ve adalet talep etmek için 28 yıldır Galatasaray Meydanı’nda buluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), “eylemlerine saygı duyulmalı” şeklindeki iki ayrı kararına rağmen (Maside Ocak Kışlakçı ve Gülseren Yoleri kararları) 12 haftadır hukuksuz şekilde engelleniyor.
Cumartesi Anneleri’nin 1 Temmuz 2023 tarihine denk gelen, geçtiğimiz cumartesi günü, eylemlerinin 953. haftasında İstiklal Caddesi’ne çıkmalarına bile izin verilmedi ve gözaltı işlemi yapıldı. Gözaltına alınanların hakkında nöbetçi savcı talimatıyla “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet Etmek”ten işlem yapıldı. Ancak bu işleme dair herhangi bir yasaklama kararı tebliğ edilmedi.
“Yakalama işlemi” sonrasında tutulan “kimlik tespit tutanağı”nda da herhangi bir yasaklama kararından bahsedilmedi. Yasaklama kararı, kayıp yakınları ve hak savunucularının avukatlarına ifade işlemleri başlamadan önce gösterildi.
“Vekaleten” ibaresi yok: Yasak kararını Şişli Kaymakamı almış
950. haftadan itibaren verilen yasaklama kararlarında olduğu gibi bu haftaki kararda da kaymakam imzası yer aldı. Ancak imzayı Beyoğlu Kaymakamı Mustafa Demirelli’nin değil, Şişli Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya’nın attığı ortaya çıktı. Kaya’nın imzayı vekaleten attığına yönelik herhangi bir ibare kararda yer almadı. İstanbul Valiliği’nin sayfasında da bu konuda bir bilgilendirme yer almadı.
Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerinde ise vekaleten atılan imzaların belgede belirtilmesi gerektiği yer alıyor.
İzne ayrılmış
İmzanın Beyoğlu Kaymakamı’nın izne ayrılması nedeniyle Şişli Kaymakamı tarafından atıldığı öğrenildi.
Son kararın da Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün Beyoğlu Kaymakamlığı’na hitaben 30 Haziran 2023 tarihli talep yazısı doğrultusunda verildiği belirtildi. Talep yazısında, “kamu düzeni ve milli güvenliğin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, kişi güvenliğinin sağlanması, kişilerin çalışma ve seyahat hürriyetlerinin korunması amacıyla” yasaklama istendi.
AYM’nin kararlarında ise “bildirimin amacının anılan hakkın etkin bir şekilde kullanılması için yetkililere makul ve uygun tedbir alma imkânı sağlamak olduğu” belirtiliyor.
