Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ve Dünya Bankası toplantılarına katılmak için ABD’nin Washington şehrine gitti.
Şimşek’e Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan eşlik ediyor.
TCMB Başkanı Karahan, dün akşam Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) ve Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından düzenlenen “Gelişmekte Olan Piyasalarda Merkez Bankası Yönetimi” başlıklı etkinlikte konuştu.
Konuşmasında bir de sunum gerçekleştiren Karahan’ın toplantıda katılımcılarla paylaştığı sunum grafikleri Merkez Bankası tarafından bugün paylaşıldı.
“Türkiye’nin temel sorunu enflasyon”
Türkiye’nin makroekonomik ortamda karşı karşıya olduğu temel sorunun, enflasyon olduğunu belirten Karahan, enflasyonla mücadelenin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Karahan, “Enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz ve geçen haziran ayında başlayan kapsamlı bir sıkılaştırma programı izliyoruz.” dedi.
Enflasyon hedefi 2024 için yüzde 36
Aylık enflasyonun aralık ayı boyunca düşüş gösterdiğini, asgari ücret artışları nedeniyle son birkaç ayda artış yaşandığını aktaran Karahan, “Genel olarak bu yıl için yüzde 36, gelecek yıl için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 olarak belirlediğimiz enflasyon hedefine ulaşma yolunda ilerliyoruz. Tek haneli rakamlara dönmek istiyoruz.” diye konuştu.
“Politika faizi yüzde 50”
O zamandan bu yana politika faizini yüzde 50’ye çıkardıklarını belirten Karahan, bunun talepte bir miktar normalleşmeyi sağladığını söyledi.
“En büyük öncelik enflasyonla mücadele”
Karahan, bundan sonraki stratejilerinin ve en büyük önceliklerinin, enflasyonla mücadele ve piyasa koşullarına bağlı olarak mümkün olduğu kadar rezerv biriktirmek olduğunu söyledi.
Jeopolitik riskler
Karahan, jeopolitik riskler ile büyük merkez bankalarının para politikalarının Türkiye için iki endişe unsuru olduğuna işaret ederek, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) herhangi bir faiz indirimi yapmayacak gibi bir politika izlediğini ve bunun politika oluşturmada daha ihtiyatlı bir yaklaşım olduğunu anlattı.
Fatih Karahan’ın sunumundan notlar:
-Enflasyon 2021’den sonra ciddi oranda arttı.
-2023 yılındaki büyüme büyük oranda yurt içi talepten kaynaklandı.
-Aşırı talep cari dengeyi olumsuz etkiledi.
-Enflasyonun ana eğilimi ilk çeyrekte beklenenin üzerinde gerçekleşti.
-Parasal duruş önemli ölçüde sıkılaştırıldı.
-Mart ayında ilave sıkılaştırma adımları attık.
-Döviz korumalı hesap ödemeleri ve yurt içi takaslar aşırılığa yol açtı.
-Fazla likiditeyi aktif olarak sterilize ediyoruz.
-Güvenlik bakım gereksinimlerini büyük ölçüde kaldırdık.
-Politika faiz artırımlarının ardından finansal koşullar sıkılaştı.
-Bireysel kredi büyümesi yavaşladı.
-Türk Lirası ticari kredi büyümesi normalleşirken, yabancı para (YP) kredi büyümesi arttı.
-Türk Lirası mevduatların payı arttı ancak kazanımların bir kısmı tersine döndü.
-Getiri eğrisi parasal sıkılaşmaya paralel olarak değişiyor.
-Yurt içi talep normalleşme işaretleriyle birlikte dirençli kalmayı sürdürüyor.
-İthalatın azalması ticaret dengesinde iyileşmeye yol açtı.
-Cari işlemler dengesindeki iyileşme devam edecek.
-Ülke risk primleri düştü ve dış borç çevirmeleri arttı.
-Dayanıklı tüketim mallarında enflasyon geriledi.
-Hizmet enflasyonu zorlu bir süreç oldu.
-Konut enflasyonu düşüyor.
-Enflasyonun yılın ikinci yarısında düşeceğine dair görüş giderek artıyor.
-Manşet enflasyon 2024’ün ikinci yarısından itibaren düşecek.