İYİ Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı eski CHP’li Cengiz Topel Yıldırım katıldığı canlı yayında, Mansur Yavaş’ı hedef aldı. İYİ Parti yöneticisi partisinin adayına tepki gösterip “iftira” dedi.
Cengiz Topel Yıldırım, bir çok usulsüzlük iddiasının yanı sıra “5 milyar 928 milyon bir para belediye kasasında olması gerekirken yok’ soruyoruz bu para nerede? Belediye, 5 yılda ‘6 milyar 937 Milyon TL’ zarara girdi. Belediye 308 milyar kaynağın sadece yüzde 3,27’sini sosyal yardımlara harcamış” gibi ithamlarda bulundu.
Mansur Yavaş’ın ekibi iddialara yanıt verirken İYİ Parti GİK üyesi Uğurhan Ferudun Berat Tiryaki de sosyal medya hesabından Cengiz Topel Yıldırım’a tepki gösterdi.
Tiryaki’nin açıklaması şöyle: “Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayımız kampanyasının ilk gününden beri, nasıl bir belediye başkanlığı yapacağını, gerçekleştireceği projeleri ve neden ‘en iyisi’ olduğunu anlatmak yerine, Mansur Yavaş ve yönetiminin özellikle belediye iştiraklerinde gerçekleştirdiğini iddia ettiği yolsuzlukları ve usulsüzlükleri anlatıp durmaktadır.
Kuruluş sürecinin ilk anından beri emek vermiş bir İyi Partili, Ankara eski il başkanı, hali hazırda GİK üyesi ve Ankaralı bir vatandaş olarak bu kampanya dilini ve yöntemini kesinlikle tasvip etmiyorum.
Ancak bu adayın kendi tercihidir, yol kendi yoludur. Meselenin beni ahlaken ve vicdanen rahatsız eden çok daha önemli bir boyutu bulunmaktadır.
Halen İyi Parti Genel İdare Kurulu içerisinde, hatta Genel Başkan yardımcıları içerisinde Bizzat kendisi, Eşi, çocuğu, yeğeni, kuzeni veya akrabası Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iştiraklerde Yönetim kurulu üyesi olan insanlar vardır.
Bu da gizli saklı değil; açık, aleni ve bilinen bir durumdur. Bu sebeple buradan muhataplarına sormak istiyorum: Bu kimseler veya yakınları, İyi Parti adayının bahsettiği yolsuzluk iddialarına şimdiye kadar şahit olmuşlar mıdır? Şahit olmuşlarsa neden susmuşlardır? Neden görevlerine devam etmektedirler? Şahit olmamışlarsa, iddialar asılsızsa, niçin bu ithamlara sessiz kalmaktadırlar?
Bu tarz bir iftira siyasetini hangi ilkeyle meşrulaştırmaktadırlar? İyi parti, rekabetle hakareti; siyasetle intikamı birbirine karıştıran bir yaklaşıma alet edilemez. Türkiye’yi yönetme iddiasıyla ve yönetebilecek kadrolarla kurulmuş İyi Parti, Hiç kimsenin kişisel intikam aparatı olarak kullanılamaz.
Bu yüzden sözü edilen belediye iştirakleriyle ilgili iddialara İştiraklerle yakın ilişkide olduğunu bildiğim İyi Partililer, Ahlaken ve vicdanen kamuoyu önünde yanıt vermekle yükümlüdürler.”
(HABER MERKEZİ)