Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin seçim çalışmalarını İstanbul Güngören’de yaptığı son mitingle tamamladı. Erdoğan, “Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız, saygılı olacağız. Ama hiç kimsenin de şehirlerinin beş yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul Güngören’deki mitingine katıldı. Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları şöyle:
“İnşallah yarınki seçimlerde de rekor bir oyla Güngören’in tercihi yine Ak Parti yine Cumhur İttifakı olacaktır. Buna hazır mıyız? Yarın akşama kadar bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz muyuz?
Güngören yaşadığı hızlı ve kontrolsüz büyümenin mirası olan depreme dayanıksız ve düşük standartlı konut stokunu dönüştürmeye başladı. İnşallah Murat Kurum kardeşimizin Büyükşehir’de vereceği destekle bu süreç daha da hızlanacak. Bilim adamlarının sürekli uyardığı deprem kapımızı çalmadan tüm ilçeleriyle İstanbulumuzu depreme daha hazır hale getireceğiz. Sadece belediyemiz değil tabii ki bizler de merkezi yönetim olarak her zaman İstanbulumuzun yanında olmaya devam edeceğiz. Daha bir sene önce asrın felaketinde 53 binden fazla canımızı toprağa vermiş bir ülke olarak deprem tehdidini yok sayamayız. Bu gece Elazığ’da yaşanan 4,7 büyüklüğündeki şiddetli sarsıntı bize bunu bir kez daha hatırlattı. Elazığ’a buradan bir kez daha geçmiş olsun diyorum.
İstanbul ihmali, umursamazlığı kaldıramaz. Son beş yılda bu hakikati bir kez daha gördük. Bu şehrin hazine değerinde beş senesi sadece kendi ihtiraslarının peşinden giden bir zihniyetin elinde heba oldu. Halbuki İstanbul’un ihtiyacı tatil değil, derece avı peşinde koşmak değil, başka sıfatlar için ülkeyi dolaşmak hiç değildir. İstanbul ikinci iş, ek iş, yarı zamanlı iş olarak yönetilebilecek bir şehir değil. Vaktinizin, enerjinizin tamamını İstanbul’a adayacaksınız ki binlerce yıllık geçmişinden süzülüp gelen ruhuna bir parça nüfuz etmiş olasınız.
“İSTANBUL KIRGIN, İSTANBUL KÜSKÜN”
Kader, sizin yolunuz nereye çıkarır ayrı mesele ama siz İstanbul’a böyle bakmak, İstanbul’u böyle kucaklamak, İstanbul’a kendinizi böyle adamak mecburiyetindesiniz. Aksi takdirde bu şehir kırılır, küser, ritmi düşer, heyecanı azalır. İstanbul, depreme hazırlığının geciktirilmesi sebebiyle şu andaki yönetime kırgın, İstanbul, trafiğinin durma noktasına gelmesiyle küskün. Gün geçmiyor ki otobüsler yanmasın, İstanbul vizyonu, ufku, beslenemediği için solgun. İstanbul, son beş yılda kaderine terk edildiği için mahzun. İstanbul, içinde yaşayanların başka yere gitmeye adeta can attığı bir yere dönüşüyor. Biz İstanbul’u içine düştüğü bu çöküşten kurtarıp yeniden dinamizmine kavuşturmaya talibiz.
17’nci seçim zaferimizi biz yaşadık. Şimdi belediyelerde yine benzeri bir hava estirmenin peşindeler. Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız, saygılı olacağız. Ama hiç kimsenin de şehirlerinin beş yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyorum. Biliyorsunuz, geçtiğimiz mahalli idareler seçiminde verdikleri sözlerin çoğunu sonradan hatırlamaz oldular.
Bu şehirde yaşayan herkes biliyor ki, yapılan kayda değer hiçbir iş olmadığı gibi devraldıkları düzeni işletmeyi bile becerememişlerdir. Şayet, seçim yabancı ajansların göz boyayan kampanyalarıyla kazanılsaydı geçmişten beri bu ülkede iktidardan hiç düşmeyecek olanlar vardı. Seçim, ortaya koyduğunuz eser ve hizmetlerle, milletin gönlündeki yerinizi ne kadar inşa ettiğinizle ilgilidir. Bu seçimlerde de İstanbul’un karşısına iki kulvarda çıktık. Bir, 1994’ten beri Büyükşehir Belediyesi’nde, 2003’ten beri hükümette gerçekleştirdiğimiz hizmetlerdir. İki, önümüzdeki dönemde İstanbul’a depremden ulaşıma, sosyal belediyecilikten çevreye kazandırdığımız projelerdir.”