Yerin altına 60 milyon dolarlık teknoloji yatırımı

Necla DALAN

Hayatımızın her alanında, kullandığımız otomobil ve cep telefonundan yaşadığımız evlere hemen her yerde bakır var. Örneğin bir otomobilin üretiminde 12 kilogram, bir evin yapımında ise 25 kilogram civarında bakır kullanılıyor. Türkiye’nin yıllık bakır tüketimi 450 bin ton civarında. Bunun 170 bin tonu üretimle karşılanıyor. Hurdanın geri dönüşümüyle de 100 bin ton civarında metal bakır elde ediliyor. Ülke ihtiyacının kalan kısım ise ithal ediliyor.

Türkiye’deki 170 bin tonluk üretimin 70 bin tonunu Eti Bakır yapıyor. 2004 yılında özelleştirme kapsamında Cengiz Holding bünyesine geçen Eti Bakır’ın Kastamonu Küre, Samsun, Artvin Murgul, Siirt, Adıyaman, Mardin Mazıdağ, İzmir Halıköy’de tesisleri var. Elazığ’da yıllık 1 milyon ton bakır cevheri işlenmesini hedefleyen yatırım için çalışmaları devam ediyor.

YERİN 960 METRE ALTINA İNDİK

Bu hafta başında bir grup gazeteci şirketin Küre’deki tesislerini gezdik, yerin 960 metre altına inerek üretim galerilerini, işçilerin sığınma odalarını görme fırsatı bulduk. Kapasite artırma hedefi olan Küre’deki tesislerde çoğu 780 kişi çalışıyor. Çalışanların 40’ı kadın.

Eti Bakır’ın cevherden son ürüne üretim yapabilen Türkiye’deki tek şirket olduğunu dile Eti Bakır Küre İşletme Müdürü M. Yaşar Kara, “Bakır, günümüzde dünyanın en yüksek katma değerli hammaddelerden birine dönüştü. Türkiye’de bakır son 6 yılda 9 milyar dolarlık ticaret açığı verdi. Geçen yıl Türkiye, toplam metal bakır üretiminin neredeyse üç katını ithal etmek zorunda kaldı. Türkiye’de farklı şirketlerin bakır cevheri üretimi bulunuyor ancak metal bakır üretimi sadece Eti Bakır tarafından yapılıyor. Eti Bakır olarak Türkiye’nin bakır ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşılarken her yıl 750 milyon dolarlık ithalatın önüne geçiyoruz” dedi.

Küre’de yılda 1,5 milyon ton tüvenan bakır cevheri, 170 bin ton bakır konsantresi ve 500 bin ton pirit konsantresi üretimi gerçekleştirdiklerini kaydeden Kara, madencilik sektörü ile teknoloji arasındaki bağlantının katlanarak arttığını da kaydetti. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

“YER ALTI MADENCİLİĞİNİ YER ÜSTÜNDEN YAPIYORUZ”

Yer altı ve yer üstü faaliyetlerimizde teknolojiyi iş süreçlerimize entegre ederek hem güvenli hem de sürdürülebilir madencilik uygulamalarına imza atıyoruz. Yeraltında maden üretmek için yaptığımız patlatma işlerinde daha güvenli ve kontrollü patlatma yapmamızı sağlayan elektronik kapsül kullanıyoruz. Bu sistemle patlatmaları, vardiya sonlarında yer altındaki tüm çalışanlar tamamen boşaltıldıktan sonra wireless ağ sayesinde emniyetli bir şekilde yer üstü ofislerde bulunan kontrol odasından gerçekleştiriyoruz. Yani, kablosuz iletişim ile daha güvenli madencilik yapıyoruz. Yer altında daha önce klasik yöntemle ve operatör tarafından yapılan delgi işlemlerini artık tam otomasyon delgi sistemi ile yapıyoruz; yani insan faktörünü minimize etmeyi hedefliyoruz. Tam otomasyon delgi sisteminde yer üstünde hazırlanan plan, makine hafızasına yükleniyor ve böylece tüm delgi makine tarafından otomatik olarak yapılıyor.”

İTHAL EDİLEN BİLYELER SAMSUN’DA ÜRETİLMEYE BAŞLANDI

Küre’de yurt dışından aldıkları ve proseslerde kullandıkları ürünlerin üretiminin Türkiye’de yapılması için çalıştıklarını da dile getiren Kara, “Cevherin kırılması sürecinde dev kazanların içine attığımız bilyeleri artık Samsun’daki izabe tesisimizde üretmeye başladık. Daha önce Çin, İtalya gibi farklı ülkelerden satın aldığımız bilyeler, Eti Bakır’ın 8 tesisinde kullanılıyor. Biz de Küre işletmesi olarak artık her yıl yurt dışından aldığımız 2.500 ton bilyeyi Samsun’daki kendi üretim hattımızdan almaya başladık” dedi.

PİRİT KONSANTRESİ MAZIDAĞI’NDA KOBALTA DÖNÜŞÜYOR

Eti Bakır’ın tüm artıkların ekonomiye kazandırılması için de Ar-Ge çalışmalarının da devam ettiğini paylaşan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eti Bakır Ar-Ge Merkezi’nde uluslararası kurum ve üniversitelerle birlikte önemli çalışmalar yapıyoruz. Tarihi ve halihazırdaki cürufların içinde kalan tüm metalleri geri kazanmayı hedefliyoruz. Küre’deki bakır üretimi sürecinde artık ürün olarak ortaya çıkan pirit konsantresi yaklaşık 1.200 kilometre uzaklıktaki Mazıdağı tesisine tren yoluyla taşınıyor ve burada en son teknolojiler kullanılarak teknolojinin kilit elementlerinden kobalt geri kazanılıyor. Bu sayede her yıl 2.500 ton kobaltı geri kazanarak dünya üretiminin yüzde 2’sini gerçekleştiriyoruz.”

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir