Depremin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen ne yaralar sarılabildi, ne kalıcı barınma sorunu çözüldü. Kalifiye çalışanlar bölgeyi terk ederken ekonomide çarklar ağır aksak dönüyor. Depremin bölgeye faturası 100 milyar TL’yi geçerken, yaşamın normale dönmesi, ticaretin devam etmesi, sanayide çarkların dönmesi de devletin bölgeye daha fazla destek sunmasına bağlı.
Depremde ekonomileri en büyük yara alan, adeta yerle bir olan binlerce insanın yaşamını kaybettiği Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’da sanayiciler kentlerini ayağa kaldırmak için de büyük çaba harcıyor. Ancak onların çabası tek başına yeterli olmuyor. Kahramanmaraş, Malatya, Hatay ve Adıyaman’da uygulanan “mücbir sebep hali” de bu ay sonunda doluyor. Ertelenen vergi ve borçlar dağ gibi işverenin önüne çıkacak. Depremden sonra geçen bir yılı aşkın sürede sanayici ne yaptı, nasıl ayakta kalıyor gelin onları dinleyelim.
KOŞULSUZ UZATILMALI
Depremde konut stokunun yüzde 73’ünün etkilendiği Kahramanmaraş’ta üretim yapan firmaların yüzde 60’ı hasar gördü. Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mustafa Buluntu, kapasite kullanım oranlarının hâlâ yüzde 60- 70 seviyelerinde olduğunu belirterek şunları söylüyor:
- Deprem öncesi ortalama 170 binlerde seyreden zorunlu sigortalı istihdam sayımız, 2023 sonu itibarıyla 156 bin seviyesine indi.
- İplik, altın ve metal işleme gibi üretim değer zincirlerinde aksama, nitelikli işgücü eksikliği, KOBİ’ler için borçlanmayla ilgili sıkıntılar gibi toparlanmayla ilgili zorluklar yaşanıyor. 2023’te yüzde 10 artışla 225 firma kapandı.
- Şehirden ayrılan çalışanların geri dönmelerini sağlamalıyız. Geri gelmek isteyen çalışanlara yer değiştirme yardımı sağlanabilir. Finansmana erişimleri hızlandırılmalı ve kolaylaştırılmalı. Teşvikler daha da geliştirilmeli.
- Mücbir sebep hali koşulsuzşartsız uzatılmalı. Ertelenen birikmiş vergi ve prim borçlarının taksitlendirilmesi konusunda kolaylık sağlanmaması halinde esnaf, tüccar ve sanayiciler çok zor durumda kalabilir. Bu da ileride telafisi daha zor sonuçlar doğurabilir.
ESNAFIN IŞIKLARI YANMALI
27 BIN 500 işyerinin ağır hasarlı olduğu Malatya’da da fabrikalar hâlâ 6 Şubat öncesine dönememiş. Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu şunları söylüyor:
- Malatya’da çarşı olarak tabir ettiğimiz alanların tamamını kaybettik. Odamıza kayıtlı 10 bin 600 üyemizin tamamı depremden olumsuz etkilendi. Esnafın ışıkları yanmadan, ticaret devam etmeden, sanayide çarklar dönmeden şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak çok güç.
- 403 fabrikamızın bulunduğu OSB’mizde en büyük kaybı personelimizde yaşadık. Depremden önce özel sektörde çalışan sayısı 124 bin 882’di 62 bine kadar geriledi
- Üretimin yüzde 100 kapasiteye ulaşabilmesi için deprem şehirlerinin çalışma koşulları konusunda cazip hale getirilmesi gerekiyor. Asgari ücretteki devlete ödenen işçi ve işveren payları doğrudan personele ödenmeli.
- Mücbir sebep hali bittiğinde ertelenen vergi ve borçları dağ gibi işverenin önüne çıkacak. En az bir yıl daha uzatılmalı.
- 6 Şubattan bugüne 14 ay seçim gündemiyle geçti. Artık yıkılan şehirlerimiz ve iş dünyamız için daha kapsayıcı destekler bekliyoruz.
TOPARLANMA İÇİN YETERLİ ADIM YOK
ANTAKYA Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin de “Ne yazık ki ekonomik anlamda toparlanma konusunda önemli adımlar atılamadı” diyor. Şehrin büyük darbe aldığını hatırlatan Çinçin de şu bilgileri veriyor:
- Küçük Sanayi Sitesi’nin yıkımı, orta ve uzun vadede, özellikle stoksuz çalışan mobilya üreticilerimiz için, büyük sıkıntıya sebep olacak.
- Hükümet tarafından bugüne kadar yapılan destekler, yaraların sarılması için önemli bir katkı sağladı. Ancak, daha fazlasına ihtiyaç bulunuyor. Hasarlı binaların tespiti ve onarımı/yeniden inşası için çalışmalar hızlandırılmalı. Evsiz kalanlara ivedi kalıcı konut sağlanmalı.
- Esnaf ve çiftçilere daha fazla kredi ve hibe desteği sağlanmalı.
- Vergi indirimleri ve teşviklerle yatırımlar teşvik edilmeli. Birçok kişi hâlâ geçici barınma çözümlerine ihtiyaç duyuyor. Mücbir sebep hali esnaf ve sanayicilere bir nebze olsun nefes aldırdı. Bir yıl daha uzatılması çözüm olabilir.
- Bu da tek başına yeterli değil. Ertelenen vergi ve borçların ödenmesi konusunda bölgede belirsizlik hâkim. Esnaf ve sanayiciler, bu borçların nasıl ve ne zaman ödeneceğine dair net bir bilgiye sahip değil. Bu durum, endişelere yol açıyor.